Clayton D. Lockett’in Botched İdamı, Eyaletlerin Ölümcül Enjeksiyona Bağlılığının Kusurlarını Ortaya Çıkarıyor
Clayton D. Lockett’in Başarısız İdamı
29 Nisan 2014’te Oklahoma’da Clayton D. Lockett’in idamı korkunç bir şekilde yanlış gitti. Cinayetten hüküm giyen Lockett, deneysel bir üçlü ilaç kombinasyonu kullanılarak idam edilecekti. Ancak infazda tıbbi hatalar ve komplikasyonlar yaşandı ve Lockett’in ölümüyle sonuçlanan büyük bir kalp krizi geçirdi.
Ölümcül Enjeksiyonla İlgili Sorunlar
Clayton D. Lockett’in başarısız infazı, ölümcül enjeksiyonla ilgili ciddi sorunları vurguladı. 1890’dan 2010’a kadar, tüm idamların yaklaşık yüzde üçü ters gitti. Ölümcül enjeksiyonun ortaya çıkması aslında başarısızlık oranını yüzde yediye çıkardı.
Son yıllarda, çeşitli infazlarda şu sorunlar da dahil olmak üzere sorunlar yaşandı:
- Mahkumların enjeksiyon işlemi sırasında dayanılmaz acılar çekmesi
- Mahkumların ölmesinin uzun zaman alması
- Mahkumların asılma veya elektroşok sırasında başlarının kopması veya patlaması
Oklahoma’nın Test Edilmemiş İlaç Kokteyllerine Güvenmesi
Oklahoma ve diğer eyaletler, ölümcül enjeksiyonlarda tipik olarak kullanılan kimyasalların kıtlığıyla karşı karşıya. Bu, onları test edilmemiş ilaç kokteyllerine güvenmeye ve ilaçları düzensiz bileşik eczanelerden almaya zorladı.
Lockett’in idamında kullanılan ilaç kombinasyonu, daha önce Florida’da yalnızca bir kez, çok daha yüksek dozda midazolam ile kullanılmıştı. Uzmanlar, Lockett ve idam edilecek diğer mahkum Charles Warner’ın esasen kobay olarak kullanılmasından endişe duyduklarını dile getirdiler.
Ölümcül Enjeksiyona Yönelik Yasal Zorluklar
Lockett ve Warner, ilaç kokteylinin Sekizinci Değişiklik uyarınca zalimce ve olağandışı cezaya karşı haklarını ihlal ettiğini savunarak dava açtılar. Ancak davaları reddedildi.
Yüksek Mahkemenin 48 saat içinde idamı onaylama kararı, siyasi baskının kararı etkilediğine dair şüphelere yol açtı.
İnsan Hatası ve İdam Süreci
Uzmanlar, Clayton D. Lockett’in başarısız idamının ilaç kombinasyonundan ziyade insan hatasından kaynaklanmış olabileceğine inanıyor. Cellat Lockett’in damarlarını kaçırmış olabilir ve bu da ilaçların sistemine düzgün bir şekilde girmemesine neden olmuş olabilir.
Ölüm Cezasının Azalan Kullanımı
Ölümcül enjeksiyon sorunlarına rağmen, ölüm cezası Amerika’da giderek daha az yaygınlaşıyor. 2013 yılında, Amerikan jürileri sadece 80 ölüm cezası verdi ve bu, 40 yılın en düşük seviyesi.
Ekim 2013 itibariyle, 3.088 Amerikalı ölüm sırasında, 2000’deki 3.593’lük zirveden düşmüştü.
Etik Endişeler ve Ölümcül Enjeksiyonun Geleceği
Clayton D. Lockett’in başarısız idamı, ölümcül enjeksiyonun kullanımıyla ilgili ciddi etik kaygıları gündeme getirdi. Eleştirmenler bunun hata ve ıstıraba meyilli, zalimce ve insanlık dışı bir ceza şekli olduğunu savunuyor.
Ölümcül enjeksiyonun geleceği belirsiz. Bazı eyaletler alternatif infaz yöntemlerini araştırırken, diğerleri ölüm cezasının tamamen kaldırılmasını tartışıyor.