Deniz Seviyesindeki Yükseliş Akdeniz’in Tarihi Hazinelerini Tehdit Ediyor
Tarihi Yerler Tehlike Altında
Akdeniz kıyısı, antik Fenike liman kenti Sur’dan Hırvatistan’ın Dubrovnik Eski Şehri’nin pitoresk sokaklarına kadar önemli kültürel miras alanlarına ev sahipliği yapmaktadır. Ancak bu simge yapılar, yükselen deniz seviyeleri ve kıyı erozyonu nedeniyle ciddi bir tehdit altındadır.
Yakın zamanda yapılan bir araştırma, Akdeniz kıyısı boyunca taşkın veya erozyon riski altında olan 47 UNESCO Dünya Mirası alanını tespit etti. Önümüzdeki 100 yıl içinde, bu alanların 37’si 100 yıllık bir fırtına dalgası olayı nedeniyle önemli ölçüde hasar görebilirken, 42’si halihazırda kıyı erozyonu tehdidi altındadır.
Deniz Seviyesindeki Yükselişin Etkisi
Deniz seviyesindeki yükseliş, küresel ısınma nedeniyle buzulların ve buz tabakalarının erimesinden kaynaklanmaktadır. Okyanuslar genişleyip ısındıkça kıyı bölgelerine daha fazla baskı uygular ve bu da taşkınlara ve erozyona yol açar.
Akdeniz bölgesinde deniz seviyesinin 2100 yılına kadar %50 oranında yükselmesi bekleniyor ve bu da birçok tarihi alanı riske atıyor. Araştırma, muhafazakar tahminler altında bile, incelenen alanların %90’ından fazlasının risk altında olduğunu ve koşulların kötüleşmeye devam edeceğini ortaya koymuştur.
Erozyon ve Taşkınlar
Kıyı erozyonu, dalgaların ve akıntıların kıyı şeridini aşındırması, uçurumların çökmesine ve plajların yok olmasına neden olmasıyla meydana gelir. Akdeniz’de erozyon, yumuşak ve kumlu kıyı şeritlerine sahip alanlarda özellikle şiddetlidir.
Taşkınlar, kıyı miras alanları için bir diğer büyük tehdittir. Deniz seviyeleri yükseldikçe, fırtına dalgaları ve yüksek gelgitler, alçakta kalan alanları sular altında bırakabilir, binalara ve altyapılara zarar verebilir. Venedik’te, şehrin %98’ine ve tuzlu su lagününe kadar en kötü durumda taşkın senaryosunda sular altında kalabilir.
Akdeniz Alanlarının Savunmasızlığı
Akdeniz kıyısı, deniz seviyesindeki yükselişe ve erozyona karşı özellikle savunmasızdır çünkü erken insan uygarlıkları suya yakın yerlere yerleşmiştir. Yüzyıllar boyunca, denize olan bu yakınlık, refah ve kültürel değişimin bir kaynağı olmuştur. Ancak artık bölgenin kültürel mirası için önemli bir tehdit oluşturmaktadır.
Uyarlama Önlemleri
Akdeniz’in tarihi alanlarını deniz seviyesindeki yükselişten ve erozyondan korumak, yenilikçi uyarlama önlemleri gerektirmektedir. Venedik gibi bazı şehirler, taşkınlarla mücadele etmek için halihazırda su altında kalabilen taşkın kapıları kurmuştur. Ancak bu tür önlemler maliyetlidir ve yalnızca sınırlı koruma sağlayabilir.
Uzun vadeli çözümler, aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir dizi yaklaşımın birleşimini gerektirecektir:
- Wetlands ve kum tepeleri gibi doğal kıyı savunmalarının restore edilmesi ve korunması
- Savunmasız yapıların ve altyapının riskli alanlardan uzağa taşınması
- Yüksek riskli bölgelerde daha fazla gelişimi önlemek için sürdürülebilir arazi kullanım planlaması uygulanması
İklim Değişikliğinin Azaltılmasının Rolü
Sonuç olarak, Akdeniz’in tarihi alanlarını deniz seviyesindeki yükselişten korumak için en iyi yol, iklim değişikliğini azaltmaktır. Sera gazı emisyonlarını azaltarak ve Paris Anlaşması’nın hedeflerini takip ederek, gelecekteki taşkın ve erozyon risklerindeki artışları sınırlayabiliriz.
Sonuç
Yükselen deniz seviyeleri ve kıyı erozyonu, Akdeniz’in zengin kültürel mirası için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Yenilikçi uyarlama önlemleri ve iklim değişikliği azaltma çabaları, bu simgesel yapıları gelecek nesiller için korumak için hayati önem taşımaktadır.