Ölü Deniz Parşömenleri’nin Yeni Parçaları İsrail Mağarasında Gün Yüzüne Çıktı
Keşif
İsrail’deki arkeologlar, 60 yılın ardından ilk kez Ölü Deniz Parşömenleri’nin düzinelerce parçasını gün yüzüne çıkararak Yahudiye Çölü’nde çığır açan bir keşifte bulundular. Dehşet Mağarası’nda gizlenmiş olan bu parçalar, İncil metinlerinin evrimi hakkında yeni ışık tutuyor ve Yahudi tarihi ve kültürü hakkında değerli bilgiler sağlıyor.
Önem
Bir çöl mağarasındaki kazılar sırasında keşfedilen bu parçalar, MS 132-136 yılları arasında Romalılara karşı gerçekleşen bir Yahudi isyanı olan Bar Kokhba İsyanı’na kadar uzanıyor. Parçalar, Zekeriya ve Nahum kitaplarından ayetlerin Yunanca çevirilerini içeriyor ve İncil metinlerinin orijinal İbranice biçimlerinden daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.
Tarihsel Bağlam
Antik Yahudi yazmalarından oluşan bir koleksiyon olan Ölü Deniz Parşömenleri, İncil ve Yahudilik anlayışımızda çok önemli bir rol oynamıştır. 1940’larda Kumran Mağaraları’nda keşfedilen bu parşömenler, MÖ 3. yüzyıldan MS 1. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Yeni keşfedilen parçaların, 1952’de aynı mağarada bulunan bir parşömenin eksik bölümleri olduğu düşünülüyor; bu da bu dönemde var olan zengin metinsel geleneğin daha fazla kanıtını sağlıyor.
Arkeolojik Keşif
Bu parçaların keşfi, İsrail hükümetinin Yahudiye Çölü mağaralarını araştırmak ve yağmacılara kaptırılmadan önce eserleri kurtarmak için yürüttüğü bir projenin parçasıdır. Arkeologlar, Dehşet Mağarası’na ulaşmak için sarp bir uçurumdan aşağı inmek zorunda kaldılar ve bu da bu değerli tarihi hazineleri korumaya olan bağlılıklarını ve kararlılıklarını gösteriyor.
Diğer Keşifler
Ölü Deniz Parşömenleri parçalarına ek olarak arkeologlar, Bar Kokhba İsyanı’na kadar uzanan bir dizi eser de buldular. Bunlar arasında Yahudi sembolleri taşıyan sikkeler, ok uçları, mızrak uçları, sandallar, kumaşlar ve bit tarakları bulunuyor. Bu eserler, bu mağaraları saklanma yeri olarak kullanan Yahudi isyancıların günlük yaşamlarına ve mücadelelerine ışık tutuyor.
Antik Sepet ve Çocuk Kalıntıları
Başka bir mağarada, genç gönüllüler şimdiye kadar bulunan türünün en eskisi olan 10.500 yıllık devasa bir sepet keşfettiler. Araştırmacılar ayrıca, mağaranın kuru koşullarında doğal olarak mumyalanmış, 6.000 yıllık bir çocuğun kalıntılarını da ortaya çıkardılar. Bu keşifler, Yahudiye Çölü’nün kurak ortamında korunabilen eserlerin ve insan kalıntılarının çeşitliliğini vurgulamaktadır.
İncil Metinleri ve Yahudi Mezhepleri
Ölü Deniz Parşömenleri, İkinci Tapınak döneminde faaliyet gösteren farklı Yahudi mezheplerini anlamamıza yardımcı olmakta çok etkili olmuştur. Yeni keşfedilen parçalar bu bilgi birikimine ekleniyor ve bu eski Yahudi topluluklarının inançları ve uygulamaları hakkında daha fazla bilgi sağlıyor.
Koruma ve Erişilebilirlik
İsrail Eski Eserler Kurumu (IAA) ve Leon Levy Ölü Deniz Parşömenleri Dijital Kütüphanesi, Ölü Deniz Parşömenleri’ni ve ilgili eserleri korumak ve erişilebilir kılmak için birlikte çalışıyor. Bu çabalar, akademisyenlerin ve halkın bu değerli hazineleri incelemeye ve takdir etmeye devam edebilmesini sağlamaktadır.
Devam Eden Keşifler
IAA Direktörü İsrail Hasson, Yahudiye Çölü mağaralarındaki keşfedilmemiş eserleri ortaya çıkarmak için devam eden keşiflerin önemini vurguluyor. Bu keşiflerin “insanlık için ölçülemez bir değeri” olduğunu ve bunları yağmacılardan korumak için azami özen gösterilmesi gerektiğini ifade ediyor.