Eski Asur Askerleri de Savaş Sonrası Travma Bozukluğu ile Mücadele Etti
Antik Uygarlıklarda Travmanın Tarihsel Kanıtları
Yüzyıllar boyunca travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) savaştan dönen askerleri etkileyen güçten düşürücü bir durum olarak kabul edildi. Fakat son araştırmalar savaşın psikolojik yaralarının modern zamanların çok daha ötesine uzandığını gösteriyor.
Asur Hanedanlığında TSSB
Early Science and Medicine dergisinde yayımlanan çığır açan bir çalışma MÖ 1300 ile MÖ 609 yılları arasında yaşamış eski Asur askerlerinde TSSB ile ilişkili semptomlara dair kanıtlar ortaya çıkardı. Bu keşif TSSB’nin nispeten yeni bir fenomen olduğu yönündeki uzun süredir devam eden inancı çürütüyor.
Asur Askerlerinin Deneyimlediği Semptomlar
Antik metinlerin tercümeleri sayesinde araştırmacılar Asur askerlerinin deneyimlediği semptomlar ile günümüzde TSSB teşhisi konan kişilerin semptomları arasında çarpıcı benzerlikler tespit ettiler. Bu semptomlar şunları içeriyor:
- Hayaletler görmek ve duymak, özellikle de ölmüş yoldaşların
- Geri dönüşler
- Uyku bozuklukları
- Düşük ruh hali
Antik Savaşın Travması
Asur askerleri üç yıllık yorucu bir döngüye katlanıyorlardı: bir yıl yoğun bedensel eğitim, bir yıl savaş ve bir yıl iyileşme. Savaş alanında tanık oldukları dehşetler zihinlerinde silinmez izler bıraktı.
TSSB’nin Tanınması ve Tedavisi
TSSB tarih boyunca yaygın olmasına rağmen Amerika Birleşik Devletleri’nde ancak 1980 yılında klinik olarak tanındı. Bundan önce savaş sonrası psikolojik sıkıntılar çeken askerler genellikle “mermi şoku” veya diğer belirsiz terimlerle geçiştiriliyordu.
Savaş ve TSSB Arasındaki Korelasyon
Bu yeni araştırma, savaş ve TSSB’nin ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğu yönündeki uzun süredir devam eden gözlemi pekiştiriyor. 3000 yıldan fazla önce Asur askerlerinin deneyimlediği psikolojik travma, günümüz gazilerinin deneyimlerini yansıtmakta ve savaşın insan ruhu üzerindeki yıkıcı etkilerinin zamansız olduğunu göstermektedir.
TSSB’yi Anlamaya Yönelik Etkileri
TSSB’nin antik Asur’da keşfi, bu durumun anlaşılmasına yönelik derin etkilere sahiptir. Şunları öne sürmektedir:
- TSSB yeni bir fenomen değil, savaşın dehşetine karşı derinlemesine yerleşik bir tepkidir.
- Savaşın psikolojik etkisi insanlık tarihi boyunca tutarlı olmuştur.
- TSSB’nin tanınması ve tedavisi askerlerin ve gazilerin iyiliği için hayati önem taşır.
Sonuç
Antik Asur askerlerinde TSSB’nin incelenmesi, bu güçten düşürücü durumun tarihsel yaygınlığı ve doğası hakkında değerli bilgiler sunmaktadır. Savaş ve TSSB arasındaki zamansız korelasyonu kabul ederek, savaşta görev yapmış kişilerin karşılaştığı zorlukları daha iyi kavrayabilir ve onların bakımı ve desteği için daha etkili stratejiler geliştirebiliriz.